22 Şubat 2014 Cumartesi

Kuroko no Basket tanıtım

Animenin Adı: Kuroko no Basket
Diğer Adları: Kuroko’s Basket, Kuroko no Basuke
Kategori: Tv Serisi
Tür: Spor, Komedi, Shounen, Okul
Firma/Stüdyo: Production I.G
Yönetmen: Shunseuke Tada
Senaryo: Noboru Takagi
Müzik: Ryosuke Nakanishi
Dizayn: Yoko Kikuchi
Orijinal Eser: Tadatoshi Fukimaki

Kuroko no Basket, efsanevi serilerden biri olan Slam Dunk ile karşılaştırılmaktan kaçınamayacak yapımlardan biri. Karşılaştırmayı severiz biliyorum ama her basket serisi bir başka yapımla karşılaştıralacak diye bir kural yok, olmamalı da. Kuroko no Basket birçok eksiğe sahip olmasına karşın çoğu severi için istenileni verebiliyordu, benim için noksanlıkları da bariz şekilde belirgindi ama son zamanlarda, hatta son zamanları bırakın diğer zamanlarda bile gelmeyen basketbol temalı animelerin inadına gelmesini hoş karşıladıklarımdan biri oldu. Karakter çözümlemelerinin fazlaca olmadığı sadece maç odaklı giden bir yapım, yan hikayeleri bırakın karakter hayatlarındaki detayları da fazla irdelemeyen serilerden biriydi Kuroko no Basket. Beklentileri karşılayacak gücü fazlaca bünyesinde barındırmıyordu, en büyük noksanlığı da sahip olması gereken komediden yoksun oluşuydu. Bir 'Spor' etiketi gördüğümüzde aklımıza gelen ilk şey komedi öğesidir, eminim ki bu sadece benim beklentim değildir, bunu birçok spor serisi sever bekliyordur. Bu beklenti bireysel bir hata olabilir ama benim düşünceme göre bu daha çok yapımcıların hatası çünkü daha önceki yıllarda önümüze sürmüş oldukları çoğu spor serisinde bu özellik en çok öne çıkan öğeydi. Hal böyle olunca biz takipçiler Kuroko no Basket serisinden de bunu bekliyoruz. 

Serinin adı Kuroko adlı maviş karakterimizden geliyor; Kuroko varlığıyla yokluğu bir olan karakterlerdendir. Aslında bu terime zıttır, yanınıza ne zaman geliyor, yanınızdan ne zaman kayboluyor anlayamıyorsunuz bile. Bu biraz abartı gibi geliyor kulağa, animelerde abartının da göze batmadığını düşünürsek zorlama bir özellik değil diye düşünebiliriz. Ortaokullar arasında, tüm okul takımlarını yenmiş bir isim vardır ve bu isim tüm kupaları kazanmış bir takıma aittir; Mucizeler Takımı. Adı, tüm okullar arasında ezberlenmiş olan bu takımın parlaklığı yaşadığı zamanlarda asılı kalmıştır çünkü ortaokulun bitip de liseli olan takım üyeleri, farklı liselere gittikleri için Mucizeler Takımı da dağılmıştır. Dağıldığı halde etkisi süren Mucizeler Takımı hala dillerdeyken Seirin Lisesi de yeni adaylarını seçme çabasındadır. Yeni gelen adaylardan biri de Tetsuya Kuroko'dur. Kuroko paslaşma dışında hiçbir basket yeteneği olmayan oyunculardan biridir ve Seirin Lisesi'nde okumaya başladığı için yeni okul hayatına yeni takımıyla başlamaya karar verir. Kuroko tüm bu yeteneksizliğine rağmen ortaokul dönemlerinde Mucizeler Takımı'nın bir üyesi olmuştur. 

Kuroko, bu yeteneksizliklerine rağmen kimsenin sahip olamayacağı üstün bir yeteneğe sahiptir. Bu yeteneğini kullanabilmesi için takımda birlikte hareket edebileceği bir ortağa ihtiyacı vardır. Bu kişi, takımın diğer yetenekli oyuncusu olan Taiga Kagami olacaktır ve Kagami de Kuroko gibi lise hayatına yeni başlayan çömezlerden biridir, haliyle takımın da yenilerindendir. Yeni olan bu ikilimiz, birlikte hareket edip takımı şampiyonların arasına taşımaya karar verir. Böylece en iyi olmayı da amaçlamış olurlar; turnuva başlar, takımlar kapışır, Mucizeler Takımı üyeleri de tek tek ortaya çıkar. Gittikleri liselerin takımlarında boy gösterirler, eski takım arkadaşları birer rakiptir artık. 




KİŞİSEL YORUM:

Kuroko no Basket, spor serisi olan yapımlar arasında çabucak sıyrılan isimlerden biriydi. Birçok artısı yanında birçok eksisinin de bulunduğu serilerden olduğu aşikar, bu da serinin kendini ortaya koyuşunu tetikleyen şeylerden biri olup çıkıyor. Müzik ritimlerinin seriyle bağdaştığı nadir isimlerden biriydi, çizimlerinin bası kısımlarında yer alan gereksiz vücut gölgelendirmeleri dışında göz alıcı olduğunu belirtmem gerek. Seiyuu (seslendirme) kadrosundan bahsetmiyorum bile. Kulağınıza çalınabilecek en güzel sesleri buluşturmuş yapımcıları; Suwabe Junichi, Ono Daisuke ve Miki Shinichiro gibi karşımıza sıkça çıkabilecek isimlerden oluşan bir zenginliği var. Karakter özellikleriyle de bütünleşen sesler olunca o anlar tadından yenmiyor. İş sadece sesle ya da çizimle yürümüyor elbet, bu tür artıları öne çıkan özellikleri olurken eksikliğini hissettiğim birkaç öğeyi de bünyesinde bulunduran bir seriydi. Karakter çözümlemeleri gibi eksiklikleri yanında karakterlerimizin okul hayatından hiçbir ayrıntı göstermemesi, geride bir şeyler arayan ben gibi takipçileri için büyük bir hayal kırıklığı. Bunun yanında, bir bölümden yeni bir bölüme geçtiğim her an dört gözle beklediğim komedinin benden koparılmış olması bu isme yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biriydi, beni de hayal kırıklığına uğratan nedendi. Bu noksanlıkları bir kenara bırakırsak eğer karakter çeşitliliği yanında renkliliği de gözden kaçmıyordu, özellikle de sahip olduğu bu yönüyle kendini diğerlerinden rahatça ayırabiliyordu.

Kısacası konu anlatımı yönünden sınıfta kalıp da spor yönüyle öne çıkanlardan biriydi. Noksanlığı ile artıları eşit miydi hala karar verebilmiş değilim, emin olduğum bir tek şey var; o da benim spor serilere karşı zaafımın olduğu. Spor serisi varsa o seriye gözüm kapalı dalabiliyorum. Biliyorum, çok kötü bir huy, bu sayede çok da kolay bir av oluyorum. Şanslı yönü varken benim açımdan eksik bir yön de olmaktan kendini kurtaramıyor. Az gelen spor serilerine inat ben gönüllü bir av olmaya razıyım aslında, kim bilir belki de ava giderken avlanmam ama zevkli bir spor serisi gelecekse de avlanmak isterim. Noksanlığına rağmen yeni bir şeyler, daha doğrusu son yılların esintileriyle birlikte gelmiş bir Spor serisi arıyorsanız önerilebilecekler arasında olabilir. Beni tatmin etmediği doğru ama belki de sizi kendine hapsedebilir, ilk sezonu beni doyurmasa da umutlarımı ikinci sezonu için yeşertmeye başladım bile. Yeni bir spor serisinde görüşmek dileğiyle, daha doğrusu Kış Turnuvası'nda görüşmek dileğiyle~~

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder